“Dünya beni nasıl görüyor bilemem; ama ben kendimi, henüz keşfedilmemiş gerçeklerle dolu bir okyanusun kıyısında oynayan, düzgün bir çakıl taşı ya da güzel bir deniz kabuğu bulduğunda sevinen bir çocuk gibi görüyorum.”
Newton
Yerçekiminin teorisyeni Isaac Newton (1642-1727) 27 yaşında Matematik profesörü olması günümüz şartlarında şaşırtıcı olsa da, kendisini tanıyanlar için bu olması gereken, hatta olmaması durumunda şaşırtıcı olabilecek bir şeydi! Zira söz konusu kişi, daha küçük yaşlardan itibaren kafayı gezegenlerin hareketlerine takan, ilk aynalı teleskopu geliştiren, renk ve ışığın niteliklerine dair sarsıcı açıklamalar yapan ve her şeyden önemlisi de, yerçekimi olarak bildiğimiz evrensel kütle çekimi yasasını ortaya atan Isaac Newton ise, her şey mümkündü! Neden mi? Zira, o güne kadar şaşkın gözlerle kavranmaya çalışılan fizik, onun oyuna girmesi ve yaptıkları ile birlikte; büyük bir doğruluğa dayanan matematik kanunları ile açıklanabilir bir bilim olmuştu. Newton, doğduğunda bilimsel devrim çoktan başlamış da olsa, bulgularıyla modern fizik biliminin temel entelektüel enstrümanlarını oluşturmuştu. .
Modern fiziğin babası: Isaac Newton’un Hayatı yazısına devam et